Borsa yatırım fonları, diğer adlarıyla ETF’ler; yatırımcılara hisse senedi gibi alınıp satılabilen, ancak içeriğinde birçok farklı varlığı barındıran bir yatırım alternatifi sunar. Gerek bireysel gerek kurumsal yatırımcılar için çeşitlendirme imkânı sunmaları, düşük maliyetli olmaları ve şeffaf yapılarıyla öne çıkmaları, ETF’leri popüler bir hale getirmiştir.
Finansal piyasalarda dalgalanmalara karşı daha dengeli bir portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar için ETF’ler oldukça cazip bir araçtır. Çünkü tek bir işlemle çok sayıda hisse senedine ya da farklı varlık türlerine yatırım yapılmasına olanak tanır.
Yazımızda ETF nedir, avantajları ve dezavantajları nelerdir gibi sorulara detaylı bir şekilde yanıt verdik.
Piapiri yatırım hesabını hemen aç, piyasanın piri sen ol!
Hesap AçETF Nedir?
ETF, yani “Exchange Traded Fund” (Türkçesiyle: Borsa Yatırım Fonu), hisse senedi gibi borsada işlem gören, ancak içinde birçok farklı menkul kıymeti barındıran yatırım araçlarıdır.
Borsa yatırım fonları; genellikle belirli bir endeksi (örneğin BIST 30, S&P 500 gibi), sektörü (teknoloji, enerji, sağlık vb.) ya da temayı (sürdürülebilirlik, blockchain, yeşil enerji gibi) takip eder. Amaç, yatırımcılara tek bir işlemle o endeks ya da tema kapsamındaki tüm varlıklara yatırım yapma imkânı sunar.
ETF’ler, yatırım fonlarına benzer şekilde çalışır; ancak klasik yatırım fonlarının aksine gün içinde hisse senedi gibi anlık fiyatlarla alınıp satılabilirler. Bu da yatırımcılara daha fazla esneklik sağlar.
ETF’ler pasif yönetim stratejisiyle oluşturulur, yani bir fon yöneticisinin sürekli alım-satım kararı vermesi yerine, fon içeriği belirlenen endeks ya da temaya göre otomatik olarak düzenlenir. Bu durum, yönetim maliyetlerini düşürürken aynı zamanda yatırımcıya endeksin performansını bire bir takip etme imkânı sunar.
Aktif Fon ve Pasif Fon Nedir?
Yatırım dünyasında fonlar, yönetim stratejilerine göre genellikle ikiye ayrılır:
Aktif fonlar, profesyonel portföy yöneticileri tarafından piyasayı “yenme” hedefiyle yönetilir. Bu fonlarda yönetici, piyasa araştırmaları ve analizler doğrultusunda hangi varlıkların alınıp satılacağına karar verir. Amaç, yatırım yapılan kıyas endeksin (benchmark) üzerinde bir getiri sağlamaktır.
Pasif fonlar ise bir endeksi ya da belirli bir yatırım teması/setini taklit etmeyi hedefler. Burada herhangi bir portföy yöneticisinin aktif kararları devreye girmez; fon, örneğin BIST 100 endeksine dâhil tüm hisseleri belirlenen oranlarda portföyüne katar. ETF’ler (Borsa Yatırım Fonları) çoğunlukla pasif fon yapısına sahip araçlardır.
Aktif fon ve pasif fon arasındaki farkları aşağıdaki tabloda daha net görebilirsiniz:
Aktif Fon | Pasif Fon |
Portföy yöneticisi piyasa üzerinde getiri hedefler | Endeksi veya belirli bir varlığı takip eder |
Endeksi yenmek amaçlanır | Endeksi bire bir yansıtmayı hedefler |
Yatırım uzmanları tarafından aktif şekilde alınır | Otomatik ve kurallara dayalı olarak yapılır |
Yönetim ücreti genellikle daha yüksektir | Yönetim ücreti genellikle daha düşüktür |
Risk seviyesi piyasaya göre daha yüksek olabilir | Risk seviyesi endeksle sınırlı, genellikle daha düşüktür |
Sık alım-satım yapılabilir | Nadir değişiklik yapılır |
ETF Nasıl Alınır?
Borsa yatırım fonlarına yatırım yapmadan önce en önemli adım, doğru ETF’i seçmektir. Çünkü piyasada farklı temalara, sektörlere, endekslere ya da yatırım stratejilerine odaklanan çok sayıda ETF bulunur.
İlk olarak ETF’in takip ettiği varlık grubu veya endeks dikkatle incelenmelidir. Örneğin BIST 30 gibi büyük ölçekli şirketleri içeren bir endeksi takip eden ETF’ler, daha istikrarlı olabilirken teknoloji ya da yeşil enerji gibi tematik ETF’ler daha yüksek potansiyel getirinin yanında daha fazla dalgalanma da içerebilir.
İkinci olarak ETF’in geçmiş performansı, likiditesi ve işlem hacmi değerlendirilmelidir. Günlük alım-satım işlemleri yoğun olan ETF’ler daha kolay alınıp satılabilir, fiyatları da daha gerçekçi şekilde oluşur.
Ayrıca fonun yıllık toplam gider oranı (TER – Total Expense Ratio) da ETF seçiminde dikkate alınması gereken bir kriterdir. Düşük gider oranına sahip ETF’ler, uzun vadede yatırım maliyetlerini azaltarak net getiriyi artırabilir.
Pek çok ETF, belirli hisse senetlerinden oluşan sepetleri takip eder. Bu nedenle ETF yatırımı yapmayı düşünen biri için hisse senetlerinin mantığını bilmek büyük avantaj sağlar. Eğer hisse senedi nedir ve nasıl alınıp satılır diye merak ediyorsanız “Hisse Senedi Nedir?” yazımız size rehberlik edebilir.
ETF Onayı Nedir?
ETF onayı, bir borsa yatırım fonunun piyasada işlem görebilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından verilen resmi izindir. Bu onay süreci, fonun yapısının, içeriğinin, işleyiş kurallarının ve yatırımcıya sunduğu bilgilerin mevzuata uygun olup olmadığını denetlemeyi amaçlar.
Bir ETF’in kurulabilmesi ve borsada işlem görebilmesi için önce kurucu portföy yönetim şirketi tarafından hazırlanan izahname ve içtüzük belgeleri SPK’ya sunulur. Bu belgelerde fonun yatırım stratejisi, hangi endeksi ya da varlıkları takip edeceği, risk düzeyi, yönetim ücreti gibi pek çok detay yer alır.
Onay almış bir ETF, Borsa İstanbul’da belirli bir kodla işlem görmeye başlar ve yatırımcılar bu fonu tıpkı hisse senedi gibi alıp satabilir.
ETF’lere Yatırım Yapmaya Nasıl Başlanır?
ETF’lere yatırım yapmak, hem yeni başlayanlar hem de tecrübeli yatırımcılar için erişilebilir ve pratik bir yöntemdir. Hisse senedi gibi borsada işlem gören bu fonlar, yatırımcılara tek bir işlemle geniş bir varlık grubuna yatırım yapma imkânı sunar.
ETF alırken dikkat edilmesi gereken başlıca noktalar şu şekilde sıralanabilir:
- Fonun hangi endeksi, sektörü veya temayı takip ettiğini mutlaka inceleyin.
- ETF’in volatilite düzeyi, yatırım süreniz ve risk iştahınızla uyumlu mu, bunu değerlendirin.
- Yıllık toplam gider oranı ne kadar düşükse uzun vadede getiriniz o kadar yüksek olabilir.
- Günlük işlem hacmi yüksek olan ETF’ler, daha kolay alınıp satılabilir.
- Daha büyük ETF’ler genellikle daha oturmuş ve sürdürülebilir bir yapıya sahiptir.
- Geçmiş getiriler geleceği garanti etmez ama fonun nasıl yönetildiğine dair fikir verir.
ETF Nasıl Çalışır?
ETF’ler (Borsa Yatırım Fonları), bir endeksin veya varlık grubunun performansını taklit etmek amacıyla oluşturulmuş yatırım araçlarıdır. Temel çalışma prensibi, belirlenen hedefe uygun varlıkları portföyünde barındırmak ve bu varlıkların fiyat hareketlerine paralel şekilde değer kazanmaktır.
ETF’lerin yapısı, klasik yatırım fonlarına benzer olsa da işlem şekli hisse senedine yakındır. Borsada anlık fiyatlarla işlem gören ETF’ler, gün boyunca alınıp satılabilir. Fonun fiyatı ise içerisindeki varlıkların toplam piyasa değerine (net aktif değer – NAV) göre belirlenir ve arz-talep dengesiyle dalgalanabilir.
ETF’lerin Avantajları ve Dezavantajları
ETF’ler, yatırımcılara düşük maliyetle çeşitlendirme, şeffaflık ve esneklik sunan modern yatırım araçlarıdır. Ancak her yatırım aracı gibi borsa yatırım fonlarının da avantajlarının yanı sıra bazı dezavantajları bulunur. Yatırım kararı verirken bu yönlerin birlikte değerlendirilmesi önemlidir.
ETF’lerin Avantajları:
- Tek bir işlemle çok sayıda varlığa yatırım yapma imkânı sunar.
- Pasif yönetim sayesinde yönetim ücretleri genellikle düşüktür.
- Portföy bileşimi düzenli olarak paylaşılır, yatırımcı neye yatırım yaptığını bilir.
- Hisse senedi gibi gün boyunca alınıp satılabilir.
- Sektör, endeks veya tema bazlı ürünlerle yatırım dünyasına hızlı giriş sağlar.
ETF’lerin Dezavantajları:
- İçeriğindeki varlıklarla birlikte genel piyasa hareketlerinden etkilenir.
- Özellikle işlem hacmi düşük olan ETF’lerde spread (alış-satış farkı) geniş olabilir.
- Bazı durumlarda ETF’in getirisi, takip ettiği endeksin altında kalabilir.
- Her alım-satım işlemi için komisyon ödenmesi, sık işlem yapanlar için maliyet yaratabilir.
Borsa Yatırım Fonu (ETF) Nasıl Kazandırır?
Borsa yatırım fonları, yatırımcılara hem fiyat artışı yoluyla sermaye kazancı hem de temettü ödemeleriyle düzenli gelir sağlayarak kazanç imkânı sunar. Getirisi, genellikle takip ettikleri endeksin ya da varlık grubunun performansına paralel hareket eder.
ETF’lerin kazanç sağlamasının ilk yolu, fonun fiyatındaki artıştır. Fonun takip ettiği endeks ya da varlık grubu değer kazandıkça, ETF’in piyasa fiyatı da buna paralel olarak yükselir. Bu durumda yatırımcı, düşük fiyattan alıp yüksek fiyattan satarak sermaye kazancı elde eder. Dolayısıyla ETF’ler bu yönleri açısından hisse senetleriyle birebir aynıdır.
İkinci yol ise temettü ödemeleridir. Eğer ETF, kâr payı dağıtan hisse senetlerini içeriyorsa bu temettüler yatırımcılara doğrudan ödenebilir ya da fonun içinde yeniden yatırıma yönlendirilebilir. Temettü verimi yüksek olan ETF’ler, düzenli gelir akışı arayan yatırımcılar için avantajlı olabilir.
ETF’ler, yatırım dünyasında portföy çeşitlendirmesi sağlamak ve riski azaltmak isteyenler için önemli araçlardır. Ancak bu ürünleri değerlendirmeden önce yatırımın temel prensiplerini kavramak gerekir. Eğer yatırımın ne anlama geldiğini ve neden önemli olduğunu öğrenmek isterseniz “Yatırım Nedir?” başlıklı içeriğimize de mutlaka göz atmanızı öneririz.